Yusuf Özkan | Lahey
VVD lideri Dilan Yeşilgöz’ün işbirliği sinyalinin ardından Hollanda’da iktidar ortağı olmaya hazırlanan aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders, 22 Kasım’daki genel seçimler öncesi, İslam konusundaki tutumunu yumuşattı.
Politikalarını İslam ve göç karşıtlığı üzerine kuran Wilders, İslam hakkındaki görüşlerinden de taviz vermeye hazır olduğunu belirterek, “Önceliğimiz İslam değil, Hollanda’nın şu anda daha büyük sorunları var” dedi.
İktidar ortağı Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi’nden (VVD), Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği konusundaki sert tutumu nedeniyle ayrılan Wilders, 2006 yılında PVV’yi kurmuştu.
Birinci önceliğini “Hollanda’nın İslamlaşmasını önlemek” olarak belirleyen aşırı sağcı lider Kuran’ı yasaklamayı, camileri kapatmayı ve Müslüman ülkelerden göçü durdurmayı vadetti.
Ancak 22 Kasım’daki seçimlerden sonra hükümet ortağı olmayı hedefleyen Wilders ilk kez seçim programında yer verdiği Kuran’ın yasaklanması planının ‘öncelik olmadığını’ dile getirdi.
Wilders, kamu yayıncısı NOS’ta yayınlanan “Nieuwsuur” (Haber Saati) programında, “İslam DNA’mızı asla terk etmeyecek, ancak önümüzdeki hükümet döneminde öncelik artık açıkça başka meselelerde olacak” dedi.
Hollanda’nın şu anda “İslam’ı geri itmekten daha büyük sorunları bulunduğunu” söyleyen Geert Wilders sosyal güvenlik, sağlık ve sığınma konularına daha fazla öncelik vereceklerini işaret etti.
Seçimlere bir hafta kala, kamuoyu yoklamalarına göre aşırı sağcı PVV en büyük 4 partiden biri.
İlk sıra için Dilan Yeşilgöz’ün lideri olduğu VVD ile eski Hıristiyan Demokrat politikacı Pieter Omtzigt’in Yeni Sosyal Sözleşme Partisi (NSC) yarışıyor.
Eski AB Çevre Komiseri Frans Timmermans’ın liderliğinde seçime giren İşçi Partisi (PvdA) ile Yeşil Sol Parti (GL) ittifakı ise, anketlerde 3. sırada yer alıyor.
Wilders’in partisi PVV, 4. sırada bulunuyor.
PVV’nin yaklaşık 17 -18 milletvekili çıkarması, koalisyon görüşmeleri konusunda kilit partilerden biri olması bekleniyor.
NSC lideri Omtzigt’in, başbakanlık konusunda isteksiz davranması nedeniyle bu koltuğun en güçlü adayı Ankara doğumlu liberal sağcı lider Dilan Yeşilgöz olarak görülüyor.
Yeşilgöz’den değişim sinyali
Yeşilgöz VVD liderliğine seçildikten sonra, bugüne kadar kendi partisi de dahil birçok siyasi oluşumun işbirliğini reddettiği Wilders ile koalisyon ortaklığı sinyali verdi.
Yeşilgöz’ün bu çıkışı, tabanda da karşılık buldu. Televizyondaki liderler oturumu sonrası yapılan anketlerde, Hollanda’daki sağ seçmenlerin büyük bölümünün, Wilders’in de dahil olduğu güçlü bir sağ iktidar istediği ortaya çıktı.
Kamuoyu yoklamalarına göre Yeşilgöz, Omtzigt, Wilders ve Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisi’nin (BBB) yer aldığı sağ koalisyon, 150 sandalyeli mecliste yaklaşık 85 üyelik elde ediyor.
Salt çoğunluk olan 76 sınırını rahat bir şekilde aşacak böylesi bir sağ hükümetin, meclis ve senatoda istediği düzenlemeyi yapma olasılığı bulunuyor.
Wilders sağ partiler BBB, VVD, JA21 ve NSC’yi “tercih edilen ortaklar” olarak görüyor.
Bu partilerin en önemli önceliğini sığınma ve göç konusu oluşturuyor. Farklı yöntemler öne sürseler de, dört sağ parti de Hollanda’ya yönelik göç ve sığınmacı akının durdurulmasını istiyor.
Bu da, koalisyon pazarlıkları açısından olumlu bir nokta olarak değerlendiriliyor. Yine başörtüsü yasağı başta olmak üzere, birçok sosyal konuda da, sağ partiler arasında görüş benzerliği bulunuyor.
Daha önce 2010 yılında Mark Rutte liderliğindeki hükümete ortak olan ancak kısa süre sonra desteğini çeken Wilders, bu kez yönetimde kalıcı olmak istiyor.
Bu nedenle de partisinin “kırmızı çizgisi” olan konularda taviz vermeye hazır olduğunu vurgulayan aşırı sağcı lider, “Seçim programında ne istiyorsanız onu söylüyorsunuz. Eğer bunu yapmazsanız korkaklık olur. Ama her türlü hükümet oluşumunda sağlam ama makul bir pozisyon almak istiyoruz” diye konuştu.
Aşırı sağcı lider Wilders, 2018’de İslam’ı Hollanda’yı tehdit eden “varoluşsal bir tehlike” olarak nitelendirerek, “bazı İslami ifadelerin” kanunla yasaklanmasını istemişti.
PVV’nin seçim programında hâlâ cami ve İslami okulların kapatılması, Kuran’ın ve hükümet binalarında başörtüsünün yasaklanması maddeleri yer alıyor.
Ancak Wilders, “Bu hedefler ulaşılmazsa ülkeyi yönetmeyeceğiz mi diyeceğiz? Hayır, artık diğer noktaların daha önemli olduğunu anlıyorum” sözleriyle, İslam konusundaki söyleminde ısrarlı olmayacağını vurguluyor.