Titanik kazasında kaç kişi kurtuldu? Sayılar neden halen net değil?

Titanik Faciası ve Kurtulanlar Üzerine Yeni Bilgiler Ortaya Çıktı

1912 yılının Nisan ayında Atlantik’e açılan Titanik, ilk kıtalararası yolculuğuna çıktığında kimse bu dev yolcu gemisinin birkaç gün içinde tarihin en trajik deniz kazalarından birine sahne olacağını öngörememişti. Yaklaşık 2.223 yolcu ve mürettebatla yola çıkan gemiden kurtulanların sayısı bunun yarısı kadar bile değildi. Ancak bu sayılar, bugüne kadar tam anlamıyla kesinlik kazanmış değil.

Titanik hakkında yüz yılı aşkın süredir sayısız belge, kitap, film ve araştırma ortaya koyuldu. Fakat gemide tam olarak kaç kişinin bulunduğu ve kaçının kurtulduğu konusundaki rakamlar, kaynaklara göre halen değişkenlik gösteriyor. Felaketten kısa bir süre sonra, Mayıs 1912’de ABD Senatosu tarafından yürütülen soruşturma, Titanik’te 2.223 kişinin bulunduğunu ve 706 kişinin kurtulduğunu bildirdi. Aynı yıl içinde İngiltere’de yapılan başka bir resmi soruşturmada ise farklı verilere ulaşıldı: Bu rapora göre toplam yolcu ve mürettebat sayısı 2.201, kurtulanların sayısı ise 710’du.

Bu küçük farklara rağmen, her iki soruşturmada da ölüm ve kurtuluş oranları benzer aralıkta yer alıyor. Ayrıca hayatta kalma şansının kimler için daha yüksek olduğuna dair demografik dağılımlar da büyük ölçüde örtüşüyor.

Felaketten kurtulanlar, gemi batarken indirilen filikalara ulaşabilen yolculardan oluşuyordu. En büyük yardım, Titanik’in çağrılarına yanıt veren ve olay yerine ilk ulaşan gemi olan RMS Carpathia‘dan geldi. Carpathia, hayatta kalan yaklaşık 700 kişiyi denizden alarak karaya ulaştırdı.

Filikalar Yetersizdi

Ancak trajedinin boyutunu büyüten önemli etkenlerden biri, Titanik’te yeterli sayıda filikanın bulunmamasıydı. Geminin baş tasarımcısı Alexander Carlisle, başlangıçta 48 filikanın yerleştirilmesini önermişti. Fakat bu sayı, geminin güvertesinin kalabalık görünmemesi amacıyla azaltıldı. Sonuç olarak Titanik’e yalnızca 20 filika yerleştirildi ve bu filikalar en fazla 1.178 kişilik taşıma kapasitesine sahipti. Yani, zaten filikalara binme şansı herkes için yoktu.

Hayatta kalma ihtimali sadece tesadüflere bağlı değildi. Bilet sınıfı, cinsiyet ve yaş gibi etkenler de bu konuda belirleyici oldu. O dönemde denizcilikte yaygın bir uygulama olan “önce kadınlar ve çocuklar” kuralı, Titanik’te de kaptan tarafından açık şekilde dile getirildi ve büyük oranda uygulandı. Bu nedenle kadınlar ve çocuklar, özellikle üst sınıflarda, hayatta kalma oranı en yüksek gruplar oldu.

İngiliz soruşturma verilerine göre birinci sınıftaki kadınların yüzde 97’sinden fazlası kurtulurken, çocukların tamamı hayatta kaldı. Lorraine Allison adlı 2 yaşındaki Kanadalı kız çocuğunun bu istatistiğe bir istisna oluşturduğu yönünde bazı iddialar bulunsa da, bu konuda kesin bilgiler netleşmiş değil.

Buna karşılık, birinci sınıftaki erkeklerin yalnızca yüzde 32’si kurtulabildi. En kötü tablo ise ikinci sınıf erkekler arasında görüldü; bu gruptaki hayatta kalma oranı sadece yüzde 8’di. İkinci sınıf kadınlar ise yüzde 86 gibi yüksek bir oranda kurtuldu. Üçüncü sınıfta ise durum daha dramatikti: Erkeklerin yüzde 16’sı, kadınların ise yalnızca yüzde 46’sı hayatta kalabildi.

Titanik faciası yalnızca denizcilik tarihinin değil, modern dünyanın da sembolik kırılma anlarından biri oldu. Sayılar netleşmemiş olsa da, bu trajediden çıkarılan dersler, deniz güvenliği standartlarında köklü değişikliklere yol açtı ve hala pek çok araştırmanın temelini oluşturuyor.

Related Posts

Milli atıcılar Avrupa Şampiyonası’nda bronz madalya kazandı

Avrupa Ateşli Silahlar ve Plak Atışları Şampiyonası’nda erkekler trap kategorisinde yarışan milli sporcular, puan toplamına göre bronz madalya elde etti.

Genç bir yıldızın etrafında yaşamın yapıtaşları bulundu

Bilim insanları, dünya dışı yaşamın kökenlerine dair ipuçları sunabilecek karmaşık organik molekülleri, genç bir yıldızın etrafındaki diskte tespit etti.

Otomotivde yedek parça krizi: 20 günde 3 konkordato

Artan maliyetler, yüksek faiz ortamı ve dövizdeki yatay seyir firmaları sıkıştırmaya devam ediyor. Son 20 gün içerisinde üç önemli üretici firma konkordato ilan ederken, sektör temsilcileri bu gelişmenin bir başlangıç olabileceği uyarıda bulundu.

Mini ay gerçeği: Dünya’nın tek uydusu Ay değilmiş

Yeni bir çalışmaya göre Dünya’nın çevresinde yalnızca Ay değil, zaman zaman geçici olarak yörüngeye giren küçük doğal uydular da yer alıyor. Mini ay olarak adlandırılan bu cisimlerin bazıları, Ay’dan kopan parçalardan oluşuyor.

Ay’da yaşam umudu: Toprağı “sıkıp” oksijen çıkaracaklar

Bilim insanları, Ay’daki topraktan su çıkarıp bunu oksijen ve kimyasal yakıt üretmek için kullanabilen bir teknoloji geliştirdiklerini açıkladı.

GPS’e Alternatif: Havadan Konumlamada Kuantum Teknolojisi Dönemi Başlıyor!

Günümüzde GPS, hayatımızın her alanında konum belirlemek için vazgeçilmez bir teknoloji haline geldi. Ancak, GPS sinyallerinin kesilmesi veya manipüle edilmesi (spoofing) riski, kritik altyapılar için büyük bir güvenlik tehdidi oluşturuyor. İşte tam bu noktada, havadan konumlama alanında devrim yaratacak yeni bir teknoloji gündeme geliyor: Kuantum sensörlerle çalışan manyetik navigasyon sistemi.